10 Mayıs 2010 Pazartesi

Ben hiç umutsuz kalmadım ki çocuk…

Şaşkınlıkla baktı yüzüne:



- Siz umudunuzu hiç mi kaybetmezsiniz?


- Hiç kaybetmem.


- Neden? Nasıl?


- İlk umudumu kaybetseydim şimdi hayatta değildim çünkü.




Hani o gece;



Gecenin karanlığında oğul vermiş arı kovanı gibi



uçuşurken serseri mermiler;



hiç birinin, hiç birimize değmeyeceğini umut etmiştim.



Hiç birisi, hiç birimize değmemişti ya çocuk…






O gece hayattaydık ya…



O umut, geçmişteki tüm umutların baharı olmuştu…






En yoksun olduğum anda



rüzgârlı bayırda on misket bulmuştum ya, çocukken hani…



Bir de en yoksul kaldığım günde



on tane bir lira bulmuştum ya hani, çamurun içinde…






Kendimi en çaresiz hissettiğim anda



Bir el uzanıvermişti ya hani karanlığın içinden…





En korktuğum anda



Bir umut çıkagelmişti ya hayatın içinden



Askerler silahlarını doğrultmuşlarken üzerime



O ihtilal günüde…




En yalnız kaldığım anda



Birer birer kaçmıştı ya güvendiklerim



Ve o an doluşuvermişlerdi ya etrafıma



Dost diye bilemediklerim…






Ve onu kaybedeceğimi söylediklerinde



“hayır! Her şey daha güzel olacak”



diye bağırmıştım ya elimde olmadan



acı acı gülümsemişti ya insanlar…






Ve her şey daha güzel olmuştu ya ansızın…



Üstelik de umutsuzlukların içinde



Üstelik de hayat elimden kayıp gidiyor derken…



Hayat bir kez daha doğmuştu ya evimin üstüne…






Anladın mı beni çocuk?



Neden umutsuz kalmam ben hal-i hazırda yaşıyorken…



Anladın mı beni?






Çocuk iri gözlerini kocaman açtı:



Ama nasıl güveniyorsunuz? Nasıl tüm umutlarının


Bir daha


Bir daha


Bir daha


yeşereceğini düşünebiliyorsunuz?





Nerden geliyor size bu güç?


Nasıl da besliyorsunuz o cılız fidanları


Ve nasıl da kocaman oluyor hiç görmediğiniz umutlar?





Çünkü…



Çünkü;



ben bilirim ki



umudu kaybetmek Tanrıyı reddetmektir çocuk!





Ben bilirim ki


Umudu soldurmak ruhunu öldürmektir…




Çünkü ben bilirim ki


Umudu kaybetmek kendini öldürmektir çocuk!




Çünkü ben derim ki


İnsan sadece kendisini kaybettiği zaman


umutlarını kaybeder…




Ben hiç kendimi kaybetmedim ki çocuk…


Haydi, sen de kaybetme.


Her şey daha güzel olacak


Güven bana çocuk…




Doğmamış gün yoktur


Ve her doğan gün


Yeni güzelliklerin doğuşudur…




Şimdi nasılını da öğrendin mi çocuk?


Unutma, anahtar şu cümlelerde;


Umudu kaybetmek Tanrıyı reddetmektir!

Umudu soldurmak ruhunu öldürmektir!

Umudu kaybetmek kendini öldürmektir…


Üzgün, hırçın ve (kendince) umutsuz çocuk


Tüm korkularını o an bıraktı bir kenara;


ve seslendi o “hayat” denilen dipsiz kuyuya;



Doğmamış gün yoktur dünyada

Her şey daha da güzel olacaktır

Ben tüm kalbimle inandığım zaman

Hayatın tüm umutlarına…


.


Hiç umutsuz kalmamak dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder